Devletlerin en büyük gelir kaynağı, sahip oldukları doğal kaynaklar ve vergilerdir.
Toplanan vergilerin neden alındığı izah edilirken “elde edilen gelirler ile vatandaşlara yol, su, elektrik, eğitim hizmeti sağlamak amacı” öner çıkartılır.
Daha anlaşılır olması için yapılan reklamlarda “ödediğiniz vergiler, yol, su, elektrik olarak size geri dönecek” sloganı tercih edilmektedir.
Halka en iyi hizmeti vermek, devletin Anayasal görevlerindendir.
Biz vatandaşlara ise, üretenin vermesi gereken vergileri ödemekten başka seçenek kalmamaktadır.
Telefon ile konuşandan özel vergiler, araba alandan genel vergiler, benzin alınca vergi, eğitim harcamalarından vergi, ev alsan vergi, eşya almana vergi, mal almaya vergi, hizmet almaya vergi…
Vatandaş tükettiği her şeye vergi vermek zorunda kalmaktadır.
Vergiler, “yol, su, elektrik” olarak geri gelecek umudu ile seve seve ödenir.
Elazığ’ımızdan da vergiler genel anlamda bu amaç çerçevesinde toplanmaktadır.
Ancak nedense “Elazığ’a yol, Elazığ’a su, Elazığ’a elektrik” olarak geri dönmesinde anormallikler yaşanmaktadır.
Ödediği vergiler ile “yol, su elektrik” hizmeti bekleyen Elazığ’da maalesef ki yollar berbat ve sıkıntılı, sular kirli ve pahalı, elektrik sınırlı ve yetersiz.
Elazığ ödediği vergilerin karşılığında doğal olarak olarak “yol” beklemekte.
Ama ne bekleyiş.
Sokaklar dar, caddeler yetersiz, yollar çukur, ulaşım plansız.
Güney çevre yolu yapılmış, bağlantı yok, Kuzey çevre yolu istenmiş, sahibi yok.
Pertek Köprüsü hayal olmuş.
Batı Karadeniz yolu Malatya’ya, Doğu Karadeniz bağlantı yolu Bingöl’e kaymış.
Elazığ çocuğunun gözü yollarda, yollar gözünde kalmış.
Elazığ ödediği vergilerin karşılığından doğal olarak “su” beklemekte.
Ama ne bekleyiş.
Üç tarafı su ile çevrili Elazığ’ın güzelliğini görenler hayran olmuş.
Ama çeşmeleri kurumuş, suyu çekilmiş.
En pahalı suyu kullandığı halde bir yudumunu içememiş.
Kuzova sulama demiş olmamış, Uluova sulama demiş olmamış.
Elazığ ödediği vergilerin karşılığında doğal olarak “elektrik” beklemekte.
Ama ne bekleyiş.
Keban Barajı ile birlikte onlarca barajı var ama talihi yok.
Elektrik kesintileri hayatı karartmış, elektronik cihazlar aşırı voltajdan cepleri yakmış.
Elektrik kesildikçe sular kesilmiş, sular kesildikçe umut kesilmiş.
Sokak aydınlatmaları karartılmış, tarihi eserler karanlığa terk edilmiş.
İktidar partileri köylere kadar yaptıkları yollar ile susuzluktan kurtardıkları tarlalar ile sokakları aydınlık mahalleler ile övünürlerdi eskiden.
Şimdiki iktidar da aynı şekilde duble yollar ile, dev sulama kanalları ile, yapılan yüzlerce baraj ile övünüyor.
Ellerin yurduna diyeceğimiz yok da, konu Elazığ olunca diyeceğimiz çok.
Elazığ, ödediği vergilerin geri dönüşümü olan ve devletin temel vazifelerinden olan “yol, su, elektrik” hizmetini bile maalesef yeterince alamamaktadır.
En temel hizmetlerden mahrum edilmiş bir şehir oldu Elazığ.
Herkesin yararlandığı yatırımlardan nasibini alamamış bir şehir.
Mahzun ve çaresiz.
Sahipsiz.