Anlatacaklarımız var bu şehirde.
Geleceğimizi paylaşacak dostlarımız var, umutlarımızı bölecek hemşerilerimiz.
Bu şehirde yaşamak zordur yine de.
Bu şehirde yaşamak, her saniye bir acıya şahit olmak, her an bir sevince ortak olmaktır.
Anlatacaklarınız bitmez bu şehirde.
Bu şehirde yaşamak, bu şehri yaşamaktır.
Çukur yollarında, bozulmuş kaldırımlarında, çıkmaz sokaklarında kaybolmaktır.
Bu şehirde yaşamak, bu şehirle yaşamaktır.
Bu şehirde yaşamak, onursuzca köşeyi dönenleri görmezlikten gelmeye mecbur kalmaktır.
İlk defa yeşeren mafya karşısında, vicdanının sesini bastırmak, sessiz çığlıklar atarak susmaktır.
Bu şehirde yaşamak, şehrin delileri terk ederken civan yürekli şehri, kara bulutlar çökerken Harput’un siluetine, çaresiz gözlerden yaş dökmektir.
Çay ocaklarında koyu sohbetlerin hüznüdür bu şehirde yaşamak, kimi zaman nefes alamamaktır.
Havasında boğulmaktır bazen, yağmurunda ıslanmak, çoğu zaman sokaklarında donmaktır.
Bu şehirde yaşamak, şehrini terk edenlere hüzünlü bir incelikte isyan etmektir.
Taşına toprağına, ekmeğine aşına, yaşlısına gencine sadakattir.
Bu şehirde yaşamak, şehrinin güzelliklerini yok edenlere buğuz etmektir.
Be şehirde yaşamak, “El – Aziz” isminin anlamına saygı duymayanlara yumruk sıkmaktır.
Kanunları çiğneyenleri, yasaları yok sayanları görüp de umursamayanlardan nefret etmektir.
Bu şehirde yaşamak, Çimento fabrikasında toz, Keban Barajında göl, Şorşor deresinde sel olmaktır.
Zorbaya, ite, uğursuza maruz kalmak, iyiliklere, güzelliklere hasret olmaktır.
Bu şehirde yaşamak, insafsıza, halden bilmeze boyun eğmektir.
Zor oldu bu şehirde yaşamak.
Ama yine de bu şehri bu hale getirenlere inat yaşamaktır.
Allah çektiğimiz sıkıntılara şahittir ve güzel günler hayal eden bütün hemşerilerimiz adına ciğerleri yırtarcasına haykırmaktır bu şehirde yaşamak ve şöyle haykırmaktır: “Allah var gam yoooook…”