TARIM ve HAYVANCILIK ŞEHRİ ELAZIĞ
TARIM VE HAYVANCILIK ŞEHRİ ELAZIĞ
I. Tarım ve Hayvancılık Altyapısı Hakkında Genel Bilgiler
Elâzığ ili, büyük ovaları 650 rakımdan 1700 rakım aralığında tarımsal faaliyetler konu olan 1.867.000 dekar tarım arazisi varlığı, 2.689.000 dekar mera alanları ve etrafı su kaynakları ile çevrili tarım ve hayvancılık kentidir. İlimizin etrafı su kaynakları ile çevrili olmasına rağmen sulanabilir tarım alanları 568.000 dekardır. İldeki tarımsal ürerim yapan 39 bin çiftçimizle; 2020 yılı verilerine göre ağırlıklı tarla ürünlerinden buğday 133.533 ton, arpa 131.883 ton ve şekerpancarı 180.184 ton üretimle öne çıkan ürünlerdir. Meyvecilikte bağcılık önemli bir sektör üzüm üretimi 94.463 ton, kayısı 50.786 ton ve dut ülkemizde en fazla plantasyona sahip il konumunda olup 5.579 ton, sebzecilikte domates 78.840 ton, karpuz 20.102 ton ve kavun 17.620 ton üretim yetiştiricilikte öne çıkan ürünlerdir.
Elâzığ ilinde hayvancılık sektörü geniş mera alanları varlığı 712.521 adet koyun, 141.778 adet keçi ve 209.074 adet sığır, 79.992 adet arılı kovan varlığını desteklemektedir. İlimizde kanatlı etlik 2.853.085 adet ve yumurtalık 1.549.065 adet modern Avrupa standartlarına sahip kümeslerde sözleşmeli tarım modeli ile yetiştiricilik yapılmaktadır.
Tarımsal üretim açısından ilimizin şu an iyi bir noktada olduğunu söyleyebilmek mümkün gözükmemektedir. Her ne kadar geçmişe oranla tarımsal üretimden elde edilen ürün bazlı çıktılar miktar bağlamında çoğalmış gibi görünse de; ilimizinTürkiye’deki toplambitkisel üretim içerisindeki payı hala düşük seviyededir. Nitekim 2021 Elâzığ Tarımsal Yatırım Strateji Belgesi’nde, Türkiye’deki tarımsal üretim içerisindeki payımıztüm alanlarda (tahıl, şekerpancarı, meyve, sebze vb.) yüzde birin dahi altındadır.
Hayvancılık ve bununla ilişkili alt sektörler açısından düşünüldüğünde ise ilimizin yine önemli bir potansiyeli barındırdığı ancak bu alanda da yaratmasını ümit ettiğimiz istihdam ve ekonomik değer bağlamında iyi bir yerde olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında olumlu gelişmeler olmuşsa da il bazında ürettiği ekonomik değer bağlamında önemli bir katkı ortaya çıkmamıştır. Daha vahim olan husus ise arıcılık ve kanatlı sektöründe kendisini göstermektedir. Nitekim,2021 Elâzığ Tarımsal Yatırım Strateji Belgesi verilerine göre ilimizdeki arı kovanı miktarında hemen hemen hiç gelişme olmamış, kanatlı sektöründe ise büyük bir daralma meydana gelmiştir. Özellikle 2000’li yılların hemen başında kanatlı hayvan yetiştiriciliği üssü haline gelmiş olan ilimizin bulunduğumuz noktada tüm kazanımlarının tersine çevrilmekte olduğunu gözlemlemekteyiz.
Tıbbi ve Aromatik Bitki (TAB) yetiştiriciliği de küresel anlamda ciddi bir pazar payı olan ve katma değeri yüksek ürünleri yetiştirip dünya pazarına sunan, tarımın önemli bir parçasıdır. Geleneksel tarıma (arpa, buğday vs.) nispeten az işçilik ile daha fazla kazanım elde edilebilen bir üretim koludur. Son yıllarda, özellikle ilaç sanayi, temizlik sektörü, kozmetik sektörü ve son olarak gıda sektörü başta olmak üzere çok geniş bir kullanım ve tüketim alanı oluşmuştur. Ülkemizde parçalar halinde 7.000-10.000 hektarlık bir alanda üretim yapılmaktadır ve hasata bağlı olarak ülkemizin ihtiyacının hemen hemen yüzde 25’i karşılanmaktadır. Pazardaki bu yüzde 75’lik boşluk ithalat marifetiyle kapatılmakta ve yüksek paralar harcanmaktadır. Sebze ve meyve gibi manipülasyonu kolay olan ürünlere oranla, manipülasyona kapalıdır. Çünkü üretildikçe değer kazanan ve pazarda söz sahibi olunan ürün çeşitliliğine sahiptir.
Tarımsal Kalkınma Kooperatiflleri: Elazığ’da 8 adet Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bulunmaktadır. Bu kooperatiflere 527 adet ortak üye kayıtlıdır. Örgütlenmeyi sağlayarak üretimden pazarlamaya kadar olan süreçte ortaklarına ucuz girdi teminini ve ürünlerinin değerinde pazarlanmasını amaçlamaktadır.
Tarım Kredi Kooperatiflleri: Türkiye genelinde yaygın olarak örgütlenmiştir. Çiftçiye üretimde girdi desteği ve nakit kredi imkanı sağlamaktadır. Elazığİli’nde 15 adet tarım kredi kooperatifine 8.528 çiftçi üyedir.
Sulama Kooperatifleri : Bu kooperatiflerle yeraltı ve yerüstü sularının çiftçiler tarafından kullanımı amaçlanmaktadır. Bu amaçla kurulmuş 31 adet kooperatif bulunmakta ve bu kooperatiflere 2.250 adet ortak üyedir.
Su ürünleri Kooperatifleri: Su ürünleri üretimi amacıyla kurulmuş olan 14 adet kooperatif bulunmakta ve bu kooperatiflere 289 çiftçi ortaktır.
Pancar Ekicileri Kooperatifi: Pancar üreticisi çiftçilere girdi temini amacıyla kurulmuş 1 adet kooperatif ve 34.991 ortak üyesi vardır.
Ziraat Odası: Tüzel kişiliğe sahip kamu yararına çalışan “Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği”, bağımsız politika üretememeleri ve üreticilerin ekonomik örgütleri olan kooperatiflerle iş birliği yapmamaları gibi nedenlerle üreticilere yeterince hizmet verememekte olup, ülke düzeyinde tüm kesimini temsil eden devlet müdahalesinin olmadığı bir örgüt yapısına da kavuşamamıştır.
TAB yetiştiriciliğinin en önemli hususlarından biri susuz yetiştirilebilen ürünleri barındırmasıdır. Lavanta üretimi, geleneksel tarımın önemli ürünlerinden biri olan arpa üretimi ile kıyaslandığında; 1 dönüm/dekar arpadan tüm masraflar çıkıldığında çiftçiye kazandırdığı tutar yeterli derecede yağış olması şartıyla yaklaşık 300-450 TL arasındayken, 1 dönüm/dekar lavantadan tüm masraflar çıkıldığında yağış şartı aranmaksızın üreticiye kazandırdığı tutar 3.500 – 10.000 TL arasındadır.
Şaraplık üzüm bağcılığında ilimiz yerli üzüm cinsi olarak 1 numaraları ildir. Üretim kapasitesinde ilk 5 il arasında sayılabilir. Türkiye’de irili ufaklı yaklaşık 180 adet şarap üretim tesisi olup bunlardan 4 tanesi ilimizde bulunmaktadır. Anadolu ve kuzey Mezopotamya, tarihte bağcılığın ve şarapçılığın merkezi olup dünyaya yayılmıştır. Mevcut haliyle dünyanın çok gerisinde olmasına rağmen çok kısa zamanda hak ettiği yere getirilebilir.
Elâzığ son yıllarda yaşadığı dağınıklık, unutulmuşluk, yatırımsızlığını ne yazık ki Süt ve Süt Ürünleri Sektöründe de yaşamaktadır. Tarım ve Hayvancılık, Elâzığ Keban Barajının yapılması ile aslında gerilemeye başlamıştır. Verimli toprakların su altında kalışı, Köylü Nüfusun şehre ve başta Bursa, Ankara, İzmir, İstanbul ve Adana gibi illere, Finansıyla birlikte göç etmesi ile paralellik kazanmıştır. Ayrıca mevcut alanın su altında kalması ile Elâzığ Toprak ve Hayvancılık adına ciddi bir alanı kaybetmiştir.
Özellikle ovada yapılan Büyükbaş Hayvancılık bu durum ile yavaş yavaş azalırken, Manda, İnekçilik gibi hayvancılık faaliyetleri düzenli bir şekilde azalmaya devam etmiştir. Küçükbaş hayvancılık da bu duruma paralellik göstermiştir.
Elâzığ ilinin coğrafi yapısı, ilin hayvancılık için önemli bir potansiyele sahip olduğunu ön plana çıkarmaktadır.
Hayvansal üretimde en büyük girdi maliyetlerini yem giderleri oluşturduğundan meraların etkin şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Ancak ildeki meralar meyilli, engebeli ve taban suyu derinde olan kıraç araziler olmakla birlikte uzun yıllar boyunca aşırı otlatılmaya maruz bırakılmış ve doğal yapısı bozulmuştur. Sonuç olarak il meralarının büyük bir kısmını zayıf ve orta sınıf meralar oluşturmaktadır. İldeki hayvancılığın mevcut durumunun belirlenmesi, sorunlarının ele alınması ve çözüm önerilerinin ortaya konulması hayvancılık sektörünün daha iyi anlaşılması açısından önem taşımaktadır.
Elazığ’ın mevcut hayvan varlığı tür bazında sayısal olarak incelendiğinde tavuk birinci, koyun ikinci, sığır üçüncü ve keçinin de dördüncü sırada yer aldığı görülmektedir.
Arıcılık ise son yıllarda dikkat çekici düzeyde gelişme göstermekte olup, yeni kovanlarla üretim yapılmaktadır.
Ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de yem fiyatlarının oldukça yüksek olması, damızlık niteliklere sahip canlı hayvan temininde güçlük olması, kesim fiyatlarının dalgalanma göstermesi, kaba yem sıkıntısının yaşanması, uygun olmayan barınaklarda yetiştiricilik yapılması, süt fiyatlarının oldukça düşük olması sonucu hayvan verimleri istenilen düzeyde değildir. Bu olumsuzluklar hayvansal girdi maliyetlerinin yüksek olmasına neden olmakla birlikte hayvancılığın istenilen düzeye ulaşmamasına yol açmaktadır.
İlimizde tarıma dayalı sanayi kapsamında un üretimi 2 adet işletme, et ve ürünleri 14 işletme, süt ve ürünleri 39 işletme, meyve sebze işleme ve paketleme 11 adet işletme, alkollü içecekler 5 adet işletme, alkolsüz içecekler 1 adet işletme, bal polen ve temel petek üretimi 3 adet, yumurta paketleme 7 adet işletme ve şekerleme 16 adet işletme tarafından mamül üretimlere dönüştürülmektedir.
Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir gerek ülke gerekse ilimiz insanının yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra arz talep dengesini gözeten üretim yapısıyla ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artırmış, ileri teknolojiye dayalı, altyapı sorunlarını çözmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek, etkin bir tarım sektörünün oluşturulması, geleceğe yönelik projeksiyonların çerçevesini belirleyen temel hedef olmalıdır.
II. Tarım ve Hayvancılık Sektörü Bağlamında Güçlü Yönler
- Değerli tarım arazilerinin önemli bir kısmı Keban Barajı havzası içerisinde kalmış olmasına rağmen, nitelikli tarım arazisine sahip olma bağlamında ilimizin hala önemli avantajlara sahip olması ve geliştirilmeye müsait olması,
- Özellikle ekonomik olarak sulanabilir alanların artırılması, bitkisel üretim açısında hem çeşitlilik hem de miktar bağlamında önemli gelişmelerin yaşanmasına müsait olması. (Örneğin mevcut durum açısından düşünüldüğünde ilimizde 2021 yılı itibariyle sulanabilir tarım arazilerinin yalnızca %36 gibi bir kısmını su ile buluşturabilmiş durumdayız.)
- Bitkisel üretim açısından düşünüldüğünde,ilimizin işgücü yapısı itibariyle yeteri kadar deneyimli ve tarımsal üretimi destekleyecek insan gücüne sahip olması.
- Her geçen gün tarımsal maliyetlerdeki artışlar sebebiyle insanımız daha fazla kent bazlı ekonomik değer üretme alanlarına doğru kaçmakta ise de bilgi, deneyim ve tarımsal üretimi destekleyecek teçhizat ve makine bağlamında ilimizin önemli bir potansiyele sahip olması.
- Bitkisel üretim açısından ilimizin daha yüksek katma değer üretme bağlamında meyveciliğin gelişimine müsait bir iklim ve coğrafyaya sahip olması.
- Tahıl ve sebze üretimi noktasında da aynı avantajlara sahip olmakla birlikte,özellikle meyvecilik noktasında önemli fırsatların olması.
- Hayvansal üretim açısından ilimizin önemli avantajlara sahip olması (Nitekim mevcut hayvan varlığının gelmiş olduğu noktada büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının daha da artırılması doğru politikalarla mümkündür.)
- Özellikle sulama projelerinin aktif bir şekilde hayata geçirilmesi mümkün olduğunda, sulak alanların artmasına paralel olarak kaba yem ihtiyacının önemli bir kısmının bu alanlardansağlanabilmesinin mümkün olması. (Dolayısıyla ilimizde potansiyel çayır ve mera alanlarının varlığı ve geliştirilebilir olduğu düşünüldüğünde, hayvancılığı destekleyecek önemli bir potansiyelin mevcudiyetinden söz edebiliriz.)
- Kanatlı hayvan varlığı ve mevcut işletmelerin bu alanda en modern üretimi yapabilecek kapasitede olmasıı, bu alana ilişkin geçmiş yıllarda önemli yatırımların olması. (Şu an ilgi ve alaka gösterilmesi gereken birincil öncelikli alankanatlı sektöründe ilimizin sahip olduğu potansiyelin aktif hale getirilmesidir.)
- Doğal ve suni su havzalarının genişliği ile ilimizde su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli avantajlar sağlaması.
- Tarım gibi geniş kapsama alanı olan bir sektör içerisinde Tıbbi ve Aromatik Bitki (TAB) kolunun her geçen gün güçleniyor olması.
- Tıbbi ve Aromatik Bitki üretiminin, susuz, ilaçsız, gübresiz ve azami işçilikle elde edilen bu ürünün herhangi bir pazar probleminin olmaması ve ihracat yapma potansiyelinin yüksek olması.
- Lavantanın normal ömrü 50 yıl, ekonomik ömrü ise 15 yıl olması ve aynı bitkiden 15 sene boyunca; lavanta yağı, lavanta balı, lavanta turizmi gibi birçok alandan ekonomik değer üretmesi.
- İlde hayvansal üretim için uygun ekolojik koşulların varlığı,
- İlin birçok ilin güzergâhında olması, karayolu, havayolu ve demiryolu ulaşım olanaklarına sahip olması,
- Hayvancılık sektöründeki yatırımlar için sağlanan devlet destekleri
- Yatırımcılar tarafından bölgeye (Banvit A.Ş., Seher Tavukçuluk A.Ş.) son zamanlarda artan oranda ilgi gösterilmesi
- Üniversite (özellikle Veteriner Fakültesinin varlığı),Veteriner Kontrol Enstitüsü, Gıda Kontrol Laboratuvarı, TKDK, KOSGEB, FKA ve TEKNOKENT’in varlığı
- AB dışındaki potansiyel büyük pazarlara (Ortadoğu Ülkeleri) yakın olması
- Organik hayvancılık için elverişli oluşu
- Göçer hayvancılığın oluşu
- Huzurlu ve güvenli ortamın olması
- Hayvansal Ürünleri Organize Sanayi Bölgesinin varlığı
- Hayvan yetiştiriciliğine yöre halkının ilgisi
- İlde yetiştirilen bitkisel üretimlerin (üzüm, kayısı, badem, boya bitkileri (endemik Hazar çiviti, muhabbet çiçeği, rubia sp. Kök boya) yöreye has tür ve çeşitler olması, geniş doğal yetişme alanlarının bulunması,
26. Potansiyel sulanabilir tarım arazisi varlığının olması,
- İlimiz ekolojisinin 650 m – 1700 m arasında yer alan tarım arazilerin bulunması aynı üretimlerde pazara uzun periyotta (turfanda, orta ve geçci üretimler) ürün sunulabilme potansiyeli,
28. Mesleğinde yetişmiş teknik elaman varlığı,
29. Tarımsal girdi kullanımının az olduğu kirlilik probleminin olmadığı organik üretimlerin yapılabileceği arazi varlığı,
30. Geçmiş uygarlıkların katmanlaştığı ilimizde tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmiş olması ve bu üretimlerin doğal olarak devam eden önemli bitkilerin varlığı,
- İlimizde hayvancılığın gelişmesini destekleyecek konu uzmanı bilim adamları Veteriner Hekim ve Zooteknistlerin varlığı ile sektöre destek veren Veteriner Fakültesinin, Hayvan Hastalıkları Enstitüsü Müdürlüğünün ve İl Kontrol laboratuvar gibi kurumların varlığı,
32. Bölge ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte organize hayvansal ürünler sanayi bölgesinin (ulusal düzeyde et işleme tesisleri) varlığı,
- Yetiştirici Birliklerinin birçoğunun kurulmuş olması ve kooperatiflerin varlığı,
- İlimizin diğer İllere açılan yol kavşağında bulunmasıyla, kara, hava ve demiryolu ulaşımlarının kolay ve avantajlı olması.
35. İlimize ait geniş mera alanlarının olması,
- Marka olabilecek yöresel ürünlerin (Tulum peyniri, naşik ve çakşırlı çökelek) olması,
37. Kültür ırkı büyükbaş hayvan, koyun keçi ve kümes hayvanları varlığı,
38. İlimizde Avrupa standartlarında kurulmuş hayvan barınak ve kümeslerinin varlığı,
- Hayvan beslenmesinde kaba yem üretimini destekleyecek sulanabilir arazi varlığı,
III. Tarım ve Hayvancılığı Tehdit Eden Hususlar
- Ülke genelinde görülen ekonomik kırılganlığın etkilerinin tabana yayılmasından kaynaklı makro faktörlerin tüm sektörel zayıflıkların yegâne temelini teşkil etmesi,
- Gerek bitkisel üretim alanında gerekse hayvansal üretim alanında ekonomik dalgalanma dönemlerinde görülen çok boyutlu maliyet artışlarının yaratmış olduğu problemlere karşı zayıflık her iki sektörün kırılganlıklarını çerçeveliyor olması.
- Alandaemeğini ortaya koyan, istihdam yaratan ya da sermaye katkısı sunan kesimlerin hareket kabiliyeti çok kısıtlı kalması.
- Ekimi yaygın olmayan aromatik bitki türlerine yatırım yapmaya çekinilmesi
- İlgili kurumların aromatik bitki çeşitlerini çiftçiye tanıtmak, öğretmek, destek sağlamak, pazar garantisi vermek konularında yetersiz kalması
- Dönüm/dekar başına maliyet klasik tarım ürünlerine nispeten yatırım maliyetinin yüksek olması
- Aktif olmayan Politikacılar,Yerel STK ve ilgili kuruluşların pasifliği,
- Üretici Birliklerinin Olmayışı, (Et, Süt, Sığır, Küçükbaş Hayvancılık, Arıcılık, Süt Ürünleri Üretici Birlikleri ve Borsası)
- Devlet Sektörü ile geçinmeye alışkın halk (Kamu Kurumlarında çalışma isteği)
- Fırat Üniversitesi, Ticaret Odası, Belediye ve Valiliğin konunun önemini yeteri kadar göremeyerek, hazırlıksız yakalanmaları ve orta, uzun vadeli çözüm planları üretememeleri (Ziraat Fakültesinin Kurulmayışı, Veteriner Fakültesinin Alt Fakülte ve Yüksek Okullarla Desteklenmemesi, Zootekni, Gıda ve Gıda Teknolojileri Fakültesi, Süt ve Süt Ürünleri, Arıcılık, Mandıracılık, v.s)
- Yanlış ve Gereksiz Özelleştirmeler, (Süt, Yem, Et Balık Kurumu fabrikalarının kapanması veya yanlış özelleştirmeler)
- Terör olayları ile köyden veya komşu şehirlerden alınan göçler,
- Tarım ve Köyişleri Bakanlık Yetkililerinin Durumu Önemsemeyen konumları,
- Kanuni alt yapıların eksik ve gedik yapılanması, (Mera Kanunu, Hayvancılık İthalat ve İhracat Kanunu, Gıda Kanunu vb)
- Hızlı kalifiye göç verilmesi,
- Yeni Yatırımlar gelmemesi ve mevcut yatırımların başka illere kaydırılması (Sütaş vb.)
- Elazığ’daki Kamu Kurum Kuruluş, STK ve şehrin geleceğine yön verecek olanların ŞEHRİN GELECEĞİ KONUSUNDA;
a- Şehir Envanterine Sahip Olmayışı,
b- Fizibilite Raporlarının Olmayışı,
c- Şehrin Kısa orta Uzun Vadeli Planlara Sahip Olmayışı,
d- Günübirlik Politikalarla İdare Edilişi,
e- ŞEHRİN GELECEĞİ’nin nasıl olacağı konusunda karmaşa yaşanması
f- Tanıtım Eksikliği,
g- Kurumlar Arasında Koordinasyon Olmayışı
- Tarımsal arazilerin parçalı yapısı
- Çok fazla parçalanmış yapıda olan küçük aile işletmelerin çoğunlukta olması
- Islah çalışmalarının yetersizliği
- Araştırmacı, yayımcı ve üretici arasında bilgi akışının yetersizliği
- Tarım arazilerinde yeteri kadar sulama yapılamaması
- Hayvan hastalıkları, hijyen ve kaliteye ilişkin sorunlar
- Kalifiye eleman yetersizliği (Çoban, bakıcı…)
- Kanatlı sektöründe daha önce yaşanan olumsuz tecrübeler
- Fiyat istikrarsızlığı
- AR-GE yetersizliği
28. Tarım arazilerinde işletme büyüklüğünün küçük ve parçalı olması ve artan maliyetler nedeniyle üretim dışında kalmaları,
29. Çiftçilerin öz sermaye yetersizliği, artan girdi maliyetleri sonucu yetersiz kullanımları nedeniyle verim düşüklüğü ve gelir azlığı,
30. Örgütlenme eğiliminin zayıf olması,
31. Kırsal kesimdeki çiftçilerin eğitim seviyesinin düşük olması,
32. Tarımsal ürünleri işleyecek tarımsal sanayi alt yapısının yetersiz olması,
33. Çiftçilerin alternatif üretimlere ihtiyatlı yaklaşmaları,
34. İlimizin etrafının su kaynakları ile çevrilmiş olmasına karşın sulanabilir arazi miktarının azlığı,
35. Pazarlamada yaşanan sorunlar,
36. Üreticilerin artan maliyetler karşısında pazarlama problemleri ve ürettiklerinin karşılığını alamamaları,
37. Örgütlenmeye olan ilginin az olması,
38. Çayır ve meraların verim düşüklüğü, fazla otlatılma ile meraların tahrip edilmesi,
- Sektörde faaliyet gösteren üreticilerin yeterli bilgi ve donanım eksiklikleri,
- İşletmelerin küçük ölçekli olması,
41. Yetiştiricilerin eğitim seviyesinin düşük olması.
IV. Tarım ve Hayvancılıkta Elazığ’ı Fırsatlar Şehri Yapan Hususlar
1. Gerek bitkisel üretim gerekse hayvansal üretim açısından düşünüldüğünde ilimizin geliştirilebilme potansiyeliyüksek iklim ve doğal kaynaklara sahip olduğu ve bu sebeple zaten bir bütün olarak alanın içerisinde birçok fırsat barındırdığı söylenebilir.
2. İlimizin Doğu ve Batı arasındaki transit geçiş güzergahları üzerinde bulunması ve gelişmiş ulaşım ağlarına (hava yolu, karayolu, demir yolu,) sahip olması itibariyle,ülkenin toplam ihracatkapasitesini artıracak Ortadoğu pazarı üzerinde hakimiyet kurma bağlamında bir fırsat merkezi olarak önemli roller üstlenebilir.
3. Tarım ve tarıma dayalı sanayi işetmelerinin sayısı bakımından ilimiz hala yeterli gelişme düzeyine ulaşmamış olmakla birlikte özellikle su ürünleri işleme, katı ve sıvı yağ bitkisel üretimi, fermente ve salamura ürün üretimi, nişasta ve nişasta mamulleri üretimi, bisküvi, çikolata, kakaolu ürünler üretimi, makarna ve irmik üretimi, hazır çorba vebulyon, puding, tozkarışımlar, mayonez, sos vb. üretimi gibi alanlar girişimciler için birer fırsat alanı olarak kendisini göstermektedir.
4. Hayvancılık için gerekli olan altyapı ve hayvan varlığı ile özellikle orta ölçekli hayvancılık işletmeleri için uygun bir yatırım merkezi konumundadır
5. İlimizde hala devam etmekte olan tarımsal yatırımlara yönelik cazip hibe olanaklarının (KKYDP, DAP, TKDK) bulunması, hayvancılık organize sanayi bölgesinin varlığı ve besi organize sanayi bölgesinin kuruluş aşamasında olması gibi hususlar sebebiyle çeşitli fırsatları barındırdığı söylenebilir.
6. İlimizin su ürünleri yetiştiriciliği noktasında mevcut potansiyelinin henüz %20 si kadarını kullanabildiği düşünüldüğünde bu alandaki yatırımların gerek ilimiz gerekse yatırımcılar açısından birçok potansiyeli barındırdığı açıktır.
7. İlimiz demografik yapı itibariyle yatırımları destekleyecek, planlamasını yapacak ve işgücü talebini karşılayacakdüzeyde nitelikli insan kaynağına sahiptir.
- Tıbbi Aromatik Bitkilerin yüzde 75’lik pazar açığının olması sektörün en önemli fırsatıdır.
- Elazığ’ın stratejik coğrafi konumu
- İhracat fırsatları
- Sağlık konusunda artan bilince bağlı olarak organik tarımda görülen artış ve organik hayvancılık için potansiyel mevcudu
- Hayvancılığa yapılan desteklemeler
- Bakanlık tarafından mera çalışmalarının devam etmesi
- Süt toplama merkezinin varlığı
15. İlimizde doğal tıbbi ve aromatik bitki ve boya bitkileri varlığının olması, bu bitkilerin işleme ve paketleme yoluyla büyük potansiyelin değerlendirilmesi,
16. Hava limanının olması bölgeden direk kargo seferleriyle işlenmiş veya taze tarımsal ürünlerin ihracatının hızlı yapılabilmesi,
17. İlimizde potansiyel taze meyve ve sebzelerin kurutulmasıyla mevcut yeterli kalitede olmayan ürünlerin kurutma ve paketlenmesiyle katma değer katılarak değerlendirilmesi,
18. Tarıma dayalı sanayinin (meyve sebze kurutma, işleme, meyve suyu, pekmez, pestil, vb.) gelişmesi ile tarımsal gelirin artırılması ve üreticilerin gelirlerinin yükseltilmesi,
19. Organik ve doğal ürünlere eğilimin çok arttığı günümüzde ilimizde kirlilik problemi olmayan arazilerde değer katacak sertifikalı üretimlerinin yaygınlaştırılması,
20. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sektörün gelişmesi amacıyla tesis kurulumu, yem bitkileri ekiliş desteği, sulama sistemleri gibi konularda verilen hibeler,
21. Organik hayvansal ürünler, sağlıklı, hijyenik ve kaliteli ürünlere artan talep,
22. Gıda sanayinin ve soğuk zincirinin gelişmesi,
23. Ülkemizde Kişi başına düşen hayvansal ürünlerin tüketiminin düşük olması,
24. Doğal mera alanlarında bitki çeşitliliğinin fazla olması, tıbbi ve aromatik bitkilerden arıcılık için faydalanılması,
25. Artan tarımsal üretim girdilerine alternatif ve ucuz olan hayvansal atıkların (gübre gibi) tarımsal üretimde kullanılması.
V. Tarımsal ve Hayvansal Üretimi Tehdit Eden Hususlar
1. Özellikle küresel ısınma ve iklim değişiklikleri gibi daha makro tehlikeler ve yaratacağı geniş çaplı etkiler çerçevesinde, mevcut doğal kaynakların daha verimli kullanılması, çevre dostu teknolojilere yatırımlarda öncelik verilmesi ve yeşil enerji yatırımlarının artırılması büyük önem arz etmektedir.
2. Tarım ve tarıma dayalı tüm alanlarda ilgili yatırımların ve bu yatırımlara verilen desteklerin önündeki en büyük engellerden bir diğerini ise makro-ekonomik tehlike ve tehditlerin oluşturduğu söylenebilir. Bu sebeple tarımsal kalkınmanın öncelenmediği ekonomi politikaları ilgili tüm sektörel alanların önünde duran en büyük tehlikedir.
3. İlimizin fırsatları bağlamında değerlendirmiş olduğumuz bütün alanlarda ilgili girişimler bir an önce hayata geçirilmediği takdirde yatırımların başka merkezlere doğru kayması sektörel anlamda en yakın tehlike olarak önümüzde durmaktadır.
4. Tarım arazisinin terk edilmesi/amaç dışı kullanımı sektörel tehlikelerin bir diğer yönünü oluşturmaktadır.
5. Toprak kaynaklarının hızla kirlenmesi ve doğal kaynaklar üzerinde artan baskı sektörün tehlike ve tehditlerini makro seviyede karakterize etmektedir.
6. Sektörel üretimdeki maliyet artışlarının had safhaya ulaşmış olması alana yapılacak yatırımların önünde büyük bir engel teşkil etmekte, küçük aile işletmeleri açısından da sektörün ekonomik değer yaratma noktasında tercih edilirliğini yok ettiğini söylemek mümkündür.
- Türkiye’deki Tıbbi Aromatik fide yetiştirme merkezleriyle yarışacak kalifiye iş gücüne sahip olmak için mücadele edilmelidir.
- Dikim ve üretim yapılacak tarla eksikliği, yatırımcıların yönelimini kısıtlamaktadır.
- Ekonomik olarak yem bitkileri yetiştiriciliği için sulanan arazilerin fazla olmaması
- Yüksek üretim maliyeti ve özellikle yem ham maddelerinin fiyatlarının yüksekliği
- Pazarlama sorunları, ticari marka geliştirilememesi
- Teknik anlamda eğitim düzeyinin yetersizliği (Üretici, bakıcı, ara eleman yetiştirilemeyişi)
- Sektörün enerji giderlerinin yüksek olması
- Salgın hayvan hastalıkları sürekli bir tehdit teşkil etmektedir,
- Hayvancılık sektöründe çalışanların ekonomik refah ve gelir düzeyinin cazip olmayışı
- Genç nitelikli iş gücünün kırsaldan göç etmesi
17. Üretimde kullanılan girdilerin beklenmedik artışları,
18. Ekonomik ve sosyal nedenlerle tarımsal iş gücünün dışarıya veya başka sektörlere kayması,
19. Tarımsal sanayinin gelişmesine destek verebilecek sermaye birikimine sahip iş adamlarının il dışına göçü,
20. Küresel ısınma sonucu kuraklığın ürün kalite ve veriminde yaptığı düşüşler,
21. İlin meyilli arazi varlığının erozyon tehdidi altında olması,
22. Artan kuraklık nedeniyle su kaynaklarının azalması,
23. Üreticilerin artan maliyetler karşısında pazarlama problemleri ve ürettiklerinin karşılığını alamamaları,
24. Örgütlenmeye olan ilginin az olması,
25. Çayır ve meraların verim düşüklüğü, fazla otlatılma ile meraların tahrip edilmesi,
26. Sektörde faaliyet gösteren üreticilerin yeterli bilgi ve donanım eksiklikleri,
27. İşletmelerin küçük ölçekli olması,
28. Yetiştiricilerin eğitim seviyesinin düşük olması,
29. Kredi maliyetlerinin yüksek olması,
30. Köylerinsunitohumlamahizmetiverenbirimlereuzakolmasınedeniyleyeterliveterinerhizmetlerininverilememesi, sunitohumlamadazamanlamanıniyiyapılamamasıvetohumlanacakhayvanınırkınauyguntohumlamanınçeşitlinedenlerleyapılamaması,
31. Uygunolmayanhayvanbarınakları,
32. Mera yönetiminde aksaklıkların giderilmesi ve ıslah çalışmalarının tamamlanabilmesi için gerekli, kadastro işlemlerinin henüz tamamlanamamış olması,
33. Yeni üretimtekniklerininçiftçiyeulaştırılmasındakiyetersizlikvegüçlükler.
34. Tarım Ve Hayvancılığın Önemli merkezlerinden olana ilimiz Elazığ da, Besi ahırları yanlış ekonomik politikalardan dolayı bir bir kapanmaya başlaması, Büyükbaş hayvancılığın bitme noktasına gelmesi
VI. Tarım ve Hayvancılık Alanında Öncelikli Olarak Hayata Geçirilmesi Gereken Projeler
1. Gerekli alt yapının kurulması, kolaylaştırıcı ve teşvik etmesi adına;
a- Yeni Teşvik Düzenlenmesinde; Tarım Hayvancılık – Süt ve Süt Ürünleri Üretimi ve Sanayisi desteklenmeli ve teşvik edilmelidir.
b- Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi revize edilerek bu konudaki eksiklikleri giderilmeli ve cazip hale getirilmelidir.
c- Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesini destekleyici, Ziraat Fakültesi (Zootekni, Yem Bitkileri Üretimi, Süt ve Süt Ürünleri Teknolojileri, Hayvancılık Teknolojileri Fakültesi ve gerekli görülecek Fakülteler ile; Tekniker ve Teknisyen ve Uzman Seviyesinde Meracılık, Çobanlık, Peynircilik ve gerekli görülecek bölümlerin açılması,
d- Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğünün Süt İnekçiliği ve veya Süt Hayvancılığını geliştirmek için, CİNS IRK Üretimi veya İthalatı için Kanuni Alt Yapıyı hazırlaması (Hollanda, Sanen Keçi vs)
2. STK’ların yapması gerekenler,
a- Tarım Hayvancılık Gelişim projesine uygun Üretici Birliklerinin Kurulması (Koyun, Keçi, Sığır, Süt, Peynir Üretici Birlikleri gibi)
b- Oluşturulan bu birlikler sayesinde nitelik ve nicelik bakımdan etkin olacak bu birliklerin temsil ve yaptırım gücünün yetkin olması,
c- Bu birliklerin örnek tesis kurarak tanıtım ve pazarlamaya katkı sağlaması,
d- Finans problemlerinin çözülmesi için gerekli banka ve veya finans kuruluşları ile alt yapıyı sağlayarak Finans Problemine çözüm bulunması,
e- Gerekli Tanıtımın (Tv, Radyo, Bilbooard, Toplantı, Ulusal Medya, Sosyal Medya vb) Tarım İl Müdürlüğü, Valilik, Ticaret Oda ve Borsası, Belediye, Üniversite ile birlikte yapması,
f- Organik peynir üretimini geliştirmek ve bu konuda Marka olan şirketlerin Elazığ’a çekilmesi,
g- Bu STK’ların Elâzığ İlinin Tarım Hayvancılık Köyleri ile bu konuda üretim yapan Mezra – Köy- Belde – İlçe vs gibi 7 ayrı bölgeye bölerek yerinden yönetim ile etkin bir yapı kurması,
h- Kurulacak bu 7 Bölge ile üreticinin bilgilendirilmesi ve gerekli alt yapı hizmetlerinin verilmesi,
i- Yem Fabrikalarının kurulması,
3. Elâzığ İlinin Ulusal Bazda Yapması Gerekenler,
a- Gerekli Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantıları (Tarım Hayvancılık ve özelde Süt ve Süt Ürünleri konusunda etkin olan her bölgede etkin olan illerde toplantı, bilboard ve reklam çalışması (Edirne, İzmir, Burdur, Konya, Bartın, Trabzon, Antep, Erzurum, Kars, Muş gibi illerde)
b- Bu konuda yatırım yapan, yapmayı düşünen sanayi üreticilerine, Elazığ’a YATIRIM SAFARİSİ yaptırmak (Sütaş, Sek, Mis, gibi)
c- Ünlü ekonomist köşe yazarları ile yatırım safarisinin yapılması,
d- Elazığ’a ait ŞAVAK markasının ürünleri ile birlikte, Erzincan, Bingöl, Tunceli gibi illerden Elazığ’a kaymasını sağlamak,
e- Elâzığ Tanıtım Günlerine, PEYNİR VE PEYNİRLİ EKMEK GÜNÜ de eklenerek tanıtım yapılması,
4. Kanunen Yapılması Gerekenler,
a- Mera Kanunu ile belirsizlik haline gelmiş sorunların çözülmesi,
b- Damızlık Hayvan Üretimi veya ithalatının özendirilmesi,
c- Üretim tesisleri için kolaylaştırıcı yatırım, üretim belgeleri,
d- Bu kanuni alt yapının 6. Bölge Teşvik Kanunu ile desteklenmesi,
5. Genel Olarak Yapılması Gerekenler
a- Elâzığ İlinin geçmişten beri Tulum, Tuluk, Duz Peyniri (Salamura), Çökelik, Süzme Peynir, Taze Peynirin güncellenmesi ve yeni çeşitlerin oluşturulması,
b- Yatırımcı firmaların desteklenmesi ve çoğaltılması,
c- Geleneksel Üretici ile Modern Üretici sayısının çoğaltılması ve alım birliklerinin kurulması,
d- Elâzığ Peynir Fabrikasının ile Süt Fabrikasının yeniden kurulması,
e- Elazığ’a ait ürünlerin tescillenip, COĞRAFİ İŞARET olarak sonuçlandırılması,
f- Elâzığ Doğu Anadolu Bölgesi Peynir Borsasının kurularak, Bingöl, Tunceli, Erzincan, Ergani, Adıyaman, Malatya gibi illerin Yönetim Merkezi haline getirilmesi,
g- ŞAVAK MARKASI’nın Elazığ’a tescillenip desteklenmesi,
h- Elâzığ organize sanayi bölgesinde üretim ve imalat yapmak için, soğuk hava depolarında ürün muhafazası için azami kolaylıklar sağlanarak imalatçıların mümkün mertebe merdiven altı üretimden modern ve istikrarlı üretime özendirilmesi sağlanmalıdır. Bunun için de makina ve ekipman temininden, inşaat ve üretim alanlarının yapımına kadar her alanda maddi ve kredi desteğinin sağlanması,
i- Efendioğulları, Akpa, Çeloğlu, Yılsüt, Hakpey, Çelpey, Şavak süt, Yılsüt, Şavaksan gibi firmalar başta olmak üzere, bölgemizdeki pek çok irili ufaklı firmaların üretim ve imalat sorunlarının çözüme kavuşturularak desteklenmesi, pazarlarının büyütülmesi için gerek teknik, inşaat, makina ve ekipmanlar ve gerekse de finansman kolaylıklarının sağlanması suretiyle canlandırılması,
j- Elazığ ilimizin Doğu ve Güneydoğu’nun peynir deposu ve borsası olması için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. Et ve süt kurumunun da mahsulün çıktığı günden bitiş zamanına kadar taban fiyat vererek satınalma yapmak suretiyle köylü üreticiyi tüccara karşı koruma altına alması,
k- Salamura peynir teknolojisini, etiket ve ambalajını geliştirerek ulusal bir peynir olmasını sağlamalıyız. Elazığ’daki tüm işletmelerin ambalajlama ve paketleme, üretim izin belgelerinin alınması, gıda güvenliği yönetim sistemleri (HACCP) ve uygun sertifikasyonların temin edilmesine kadar gıda güvenliği ve hijyenik tüm şartlara riayet edilerek, modernizasyon çalışmalarının ivedilikle sonuçlanması ve markalaşma yolunda hızla ilerlemesinin sağlanması,
l- Damızlık koyun keçi birlikleri kuruluş amaçlarına uygun olarak ilimiz ve bölgemizin hayvan potansiyelinin arttırılmasına yönelik çalışmalarını daha da yoğunlaştırarak, üretimin arttırılmasına destek vermelidir. Süt üreticileri birliği ise süt alımı gerçekleştirmek suretiyle üreticiye katkıda bulunmalıdır. Hiç olmazsa satınalma yapan özel teşebbüse karşı rekabet koşullarının sağlanması,
m- Elazığ’ımızın Peynir Sektörünün başladığı tarihte ELâZIĞ TULUM PEYNİRİ FESTİVALİ veya ELAZIĞ PEYNİR FESTİVALİ’nin yapılarak, bütün bu çalışmaların taçlandırılması…
6. Yüksek katma değerli tıbbi ve aromatik bitkilerde olmak üzere, ürün güvenilirliği, çeşitliliği ve üretimini artırmak amacıyla, iyi tarım uygulamaları, organik tarım, sözleşmeli üretim, araştırma, pazarlama ve markalaşma faaliyetlerini destekleyecek kamu ve özel sektör girişimlerinin oluşturulması
7. Süt ve süt ürünleri sektörü değer zincirinin geliştirilmesine yönelik olarak Elazığ’da Soğuk Zinciri ve Süt Toplama Merkezlerinin kurulması.
8. Yöresel ürünlerin ticarileştirilmesine yönelik koordinasyon faaliyetlerinin geliştirilmesine ilişkin Tarım Yönetişim Ağının tesis edilmesi.
9. Bitkiselve hayvansal üretimin geliştirilmesi bağlamında “Sözleşmeli Süt Sığırcılığı” ve “Sözleşmeli Kaba Yem Üretimi” modellerinin hayata geçirilmesi için kamu ve özel sektör desteklerinin organize edilmesi.
10. Yerel Tohumların kayıt altına alınması ve muhafaza edilmesi amaçlayan “Ata Tohumu” ve fide üretim merkezi kurulması.
11. Yenilikçi gıda ürünleri geliştirme bağlamında “Yenilikçi Gıda Ürünleri Geliştirme ve İşleme Merkezi” kurulması.
12. Tarımsal üretimin katma değerini artırmak amacıyla Tarımsal Üretim İnovasyon ve Eğitim Merkezinin kurulması.
13. Arıcılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi ile ilişkili küçük, orta ve büyük ölçekli projelerin hayata geçirilmesi.
14. Kanatlı yetiştiriciliği alanındaki tekelin kırılması bağlamında, kamu destekli entegre bir tesisin kurulma çabasına destek oluşturulması için lobi faaliyetlerinin yürütülmesi, Erzincan ili sınırları içerisinde yer alan Et ve Süt Kurumu Erzincan Kombina Müdürlüğü tesislerine benzer bir yatırımın ilimizde hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
15. Katı ve sıvı yağ bitkisel üretimi yapacak tesislerin kurulması.
16. Fermente ve salamura ürün üretimi, nişasta ve nişasta mamulleri üretimi yapacak tesislerin kurulması.
17. Bisküvi, çikolata, kakaolu ürünler üretimi, makarna ve irmik üretimi yapacak tesislerin kurulması.
18. Hazır çorba ve bulyon, puding, toz karışımlar, mayonez, sos vb. üretimi gibi üretim tesislerinin kurulması.
19. Meyve üretiminin (Özellikle Üzüm, Kayısı ve Badem) yüksek miktarda olması sebebiyle, İşleme, Paketleme ve Depolama Entegre (meyve paketleme, kurutma, şıra, pekmez, sirke vb.) Tesislerinin kurulması.
20. Kuzova ve Uluova’da iki adet Tıbbi Aromatik Fide Merkezi kurularak, fide üretiminin yanında kalifiye elaman yetiştirilmesinin sağlanması.
21. Tıbbi Aromatik Bitkiler Turizmi Projesi ile şehir merkezine en fazla 10 km uzaklıkta seçilecek olan 4 pilot alanda ekim yapılması, bitki hakkında bilgiler verilerek sıcak satış yapılması.
22. Aromatik Bitki Distilasyon Tesisi kurulması ve hasat ürünlerin distile edilerek ürünlerin yağa çevrilmesi.
23. Sivrice’de, Şarap Üretim Tesisi sayısının arttırılması.
24. Boer gibi etçi keçi ırkının bölgeye adaptasyonu ve et üretimi amaçlı yetiştirilmesi imkanlarının araştırılması,
25. Kenevir üretimine başlanması ve desteklenmesi
26. Şehrimizin en değerli buğday türü olan Karakılçık Buğday ekiminin yaygınlaştırılması
27. Arıcılık ve bal üretimi tesis ve markası oluşturulması,
28. Hindi ve devekuşu yetiştiriciliği çiftliklerinin açılarak desteklenmesi
29. İpekböceği üretiminin desteklenmesi,
30. Kapari (gebere) bitkisi yetiştirilmesi ve desteklenmesi,
31. Kurutulmuş meyve ve sebze ile geleneksel ürünlerin (orcik, orcik şekeri, badem şekeri, Ağın leblebisi) üretimine yönelik marka tesisler kurulması
32. Kültür mantarı yetiştiriciliğinin desteklenmesi
33. Damızlık üretim işletmelerinin kurulması
34. Anaçlarda ithalata bağımlılığını azaltmaya yönelik çalıştayların düzenlenmesi
35. Banvit dışındaki diğer büyük firmaların da ilimize yatırım yapması için girişimlerde bulunulması, destekler ve kolaylıklar sağlanması
36. Hayvan refahı ve modern işletmeler ölçeğinde ilde mevcut işletmelerin niteliklerinin ortaya konulmasına yönelik durum tespit projesi
37. Aile işletmeciliğinin ticari işletmeciliğe dönüştürülmesi
38. Kaba yem ihtiyacının tamamen karşılanması
39. Son yıllarda TKDK tarafından yapılan desteklemeler ve BANVİT A.Ş. tarından ihracat yapmak amacıyla Elazığ’a yapılan yatırımlar sonucu kanatlı sektöründe hızlı gelişmeler görülmüştür. Bundan dolayı, kanatlı üretim sektörüyle birlikte entegre sistemlerin kurulması veya işlevlerinin modernizasyonu sonucu ildeki etçi ve yumurtacı kümes sayısı ve kümes kapasitelerinin artırılmasına yönelik projelerin geliştirilmesi,
40. Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün geliştirdiği yerli ırk kaynaklı hibritlerin il koşullarındaki performansının belirlenmesine yönelik proje
41. Sözleşmeli Sığır Besiciliği Projesi yapılarak, kanatlı sektöründeki uygulamaya benzer şekilde sözleşmeli besi sığırcılığı yapılması (yetiştiricinin hayvan materyali temini, bakım, besleme, sağlık takibi, ürününpazarlanması konularında güven altında olmasını sağlayacaktır)
42. Sürdürülebilir bir tarım ve ekonomi için, ilin mevcut sulanabilir arazilerinin kapalı sistem modern sulama sistemi ile kapasitesinin artırılması gerekmekte ve arazi toplulaştırma çalışmasının il geneline yayılarak tamamlanması önem taşımaktadır. KUZOVA, KANATLI, BALTAŞI, ULUOVA gibi sulama projelerinin tamamlanmasına acil ihtiyaç olmakla birlikte, halen yapımları devam eden diğer projelerin tamamlanması, Milletvekillerimizin daha fazla gayret göstererek projelerin bir an önce hayata geçirilmesinin sağlanması
43. İlimiz Üzüm bakımından Dünyada İtalya ve Fransa üzüm Vadileri ile eş değer özelliklere sahiptir, fakat bugüne kadar istenilen noktaya gelinememiştir. Bu yapıyı oluşturmak, Üzüm tarımı ve üzüm tarımına dayalı sanayiyi geliştirmek için, Başta Üzüm üreticileri Birliği, Valilik, Tarım İl Müdürlüğü, Fırat Kalkınma Ajansı, Fırat Üniversitesi, Kalkınma Bakanlığı ve Elazığ Ticaret odası ortaklığında 5 etaplı bir projenin ilimize kazandırılması için ÜZÜM KENT PROJESİNİN hayata geçirilmesi
44. İlimiz ve çevre il ve ilçelerde yetişen, tarım ürünleri, ağaç, çiçek vb gibi ürünleri Yerli Tohum ırkının kaybolmaması için, Tarım İl Müdürlüğü, Fırat Kalkınma Ajansı, Ziraat Mühendisleri, Orman Mühendisleri, Biyologlar ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları iş birliği ile YERLİ TOHUM BANKASI PROJESİNİN hayata geçirilmesi.
45. Meyve, Sebze, Süs Bitkisi ve Sadır Seraları:İlimizde modern altyapıları olan Sadır, Sebze, Süs Bitkisi, Meyve Fidesi gibi Sera işletmelerin kurulması, Organik ve iyi tarım yapılması,
46. Üzüm Ürünleri Sanayi Sitesi kurularak, ürün yoğunluğu, çeşitliliği, işleme, paketleme, markalaşma ve pazarlama ağı oluşturulması,
47. Bitkisel üretim kapsamında tarıma dayalı küçük ve büyük sanayinin geliştirilmesi, kuraklığa dayanıklı türler ile üretim yapılması yanında kuraklığın olumsuz etkilerini giderecek uygulamaların yaygınlaştırılması,
48. Doğadaki potansiyel bitkilerden yararlanılması, ıslah ve verimliliklerinin artırılması,
49. Meyve ve sebze yetiştiriciliğinde turfanda ve geçici üretimler yapılmasının planlanması,
50. Dünya pazarlarının talep ettiği tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi, işlenmesi ve paketlenmesi,
51. Dijital bilgi ağları kullanılarak üretim, rekolte, pazarlama gibi konularda dönüşüm sağlanması,
52. Hayvansal üretimler kapsamında mera ıslahının kuraklığa dayanıklı türler ile yapılması,
53. Meralarda otlatmanın dijital sistemlerle takip edilmesi ve kontrolü yapılması,
54. Doğal maya kullanılarak markalaşmış süt ürünleri üretilmesi,
55. Geleneksel ürünlerin ticari boyuta taşınması,
56. Bölgede verimi yüksek kıt su kaynaklarına ihtiyaç duyan yem bitkilerinin desteklenerek yaygınlaştırılması,
57. İlimizde potansiyel bal bitkileri yoğunluk alanları tespit edilerek tıbbi bal üretimlerinin analizleri ile birlikte geliştirilmesi,
58. Hayvan gübrelerinin toprakları verimleştirmek amacıyla fermente edilmesi amacıyla çiftçilerin kullanabileceği bilgi ve ekipmanların geliştirilmesi.
59. İlgili desteklerin etkinliğinin artırılması ve tarımsal desteklerin etki analizlerinin yapılarak takip edilmesi,
60. Verilen desteklerin uygulamada olduğu gibi değil bu alanda faaliyet gösteren kesimlere bizzat götürülmesi, tanıtılması, yeteri kadar bilgi ve deneyimi olmayan kimselerin mevzuat ve bürokratik engeller içerisinde hedeflerinden uzaklaşmasının önlenmesi,
61. Üretici örgütlülüğünün artırılması ve işleyişlerinin etkinleştirilmesini temin etmek amacıyla her ölçekteki üretici, yatırımcı ve girişimcinin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması, profesyonel yönetim, denetim ve organizasyon altyapılarının geliştirilmesi,
62. Her iki sektöre ilişkin olarak küçük aile işletmeleri korunması ve teşvik edilmesi bu alana yönelik faaliyetlerin tabana yayılmasının sağlanması,
63. Tarım arazileri korunmalı ve tarım arazilerinin etkin kullanımı ve yönetiminin sağlanması,
64. Sulama alanlarının genişletilmesi amacıyla ilgili yatırımlara öncelik verilmesi, suyun kalite ve miktar olarak korunması ve etkin kullanımına yönelik çalışmaların ivedilikle hayata geçirilmesi,
65. Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tescil işlemlerinin ivedilikle yapılması ve mera ıslah çalışmaları yürütülerek hayvansal üretim kapasitelerinin genişletilmesi,
66. İlimizde (Cip Köyü ve Karakoçan’da) termal su kaynaklarının bulunmuş olması, bu alanda seracılık faaliyetlerinin genişletilmesin sağlanması,
67. İlimiz özelinde, kanatlı hayvan üretiminde mevcut üretimin bir tekelleşme baskısının kaldırılması, Kanatlı hayvan yetiştiriciliği kooperatiflerinin kurulması üreticilerin haklarının korunması ve kamu sermayesi ile kurulmuş ve işletilen entegre bir tesis kurulması,
Bu projeler hayata geçirildiğinde makro ölçekte ülke kalkınmasına, mikro ölçekte ise bölge ve il kalkınmasına önemli katkılar sunacağı açıktır. Buna göre;
Malatya, Bingöl ve Tunceli’nin yanı sıra Elâzığ’ında içerisinde yer aldığı TRB1 bölgesinde istihdamın üçte birini tarım sektörü oluşturmaktadır. Bu oran ulusal ortalamanın neredeyse 2 katıdır. Bu açıdan tarım sektöründeki yoğun istihdamın tarımsal üretime yansıması için tarımsal üretimde katma değerin ve verimliliğin artırılması, bölge kalkınması ve refahın eşitlikçi anlayışla kırsal nüfusa yayılması için önemlifırsatlar yaratacağı düşünülmektedir.
Kırsal nüfus başına düşen tarımsal katma değer ve verimliliğin artırılması için tarım sektöründe modernizasyon projelerinin yaygınlaştırılması ve doğru bilgiyle tarımsal faaliyetlerin geliştirilmesi, bitkisel ve hayvansal üretimde verimliliğin arttırılması, yöresel ürünlerin ticarileştirilmesi ve markalaşmasıyoluyla, ilimizin ekonomik değer ve istihdam bağlamında önemli gelişmeler kaydedeceği açıktır.
Bir bütün olarak gıda güvenliğinin uluslararası gıda tedarik zincirlerine bağlı olduğu düşünüldüğünde, gıda konusunda dış bağımlılığın ülke çapında minimuma indirilmesi büyük önem arz etmektedir. Gıda üretiminin temelinde de tarımsal üretim olduğu düşünüldüğünde, tarım sektöründe verimlilik ve katma değerin yükseltilmesi hem bir ihtiyaç hem de bir kırsal kalkınma fırsatı olarak ön plana çıkmaktadır.
Tıbbi Aromatik Bitki sektöründe, en az 20.000 dönüm/dekarlık bir alana dikim yapılması durumunda, yaklaşık 4.000 kişinin istihdam edilmesi ve yıllık 100 milyon TL’lik bir kazanç elde edilebilir.
İlimizin en büyük sektörlerinden olan tarım ve hayvancılık sektörü önümüzdeki yıllarda değeri daha fazla anlaşılacak. Bu amaçla ilimizin bu büyük potansiyelinin doğru yönetilmesi, swot analizleri sonuçlarına göre projeksiyonların zamanında ve bilimsel yaklaşımlar dikkate alınarak akıllı sistemlerin son yıllarda tarımda kullanılmasından hareketle ilimiz tarım ve hayvancılığında kullanılması sonucunda;
Tarımsal ihraç ürünlerimizin pek çok ürünle öne çıkabileceği, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesiyle raf ömrü uzun mamüllerin pazarlama sorununu çözebileceği, çevre ve insan sağlığını dikkate alan üretim modeliyle üretimin daha da anlam kazanmasıyla ilimizde mevcut 40.000 hanenin tarımdan gelir elde ettiği tarımsal veya hayvansal üretim yapılacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla her hanede iki kişinin varlığı kabul edildiğinde yaklaşık 80.000 kişinin tarımsal üretimde doğrudan istihdamı yanında, ürünlerin işlenmesi, girdilerin tedarikçileri, nakliye, pazarlamacı ve satıcıların dolaylı sayıları düşünüldüğünde istihdam edilen kişi sayısının 100.000 kişi olacağı öngörülmektedir. Bu rakamlar büyük bir istihdam paketi niteliğinde ve önümüzdeki 10-12 yılda bu sektörün hak edeceği yeri alması beklenmektedir. 100.000 kişinin ürettiği üretim değerinin kıymetini oldukça yüksek olacaktır.